(1) Herhangi bir fiilden dolayı ilgili hakkında yapılan adli soruşturma veya kovuşturma, aynı fiilden dolayı ayrıca disiplin soruşturması ve tahkikat yapılmasını, disiplin cezası verilmesini ve bu cezanın yerine getirilmesini engellemez. 14.5 Aksi yöndeki herhangi bir ödeme talimatına bakılmaksızın, ödemenin alınmaması halinde TNT tarafından yapılan gümrük vergisi ve vergiler ödemesinin yanı sıra buna ilişkin tüm ücretler ve ek ücretlerden nihai olarak Gönderen sorumludur. Geri ödeme teyidinin alınması gereken bir Alıcı veya üçüncü şahsın talep üzerine gümrük vergisi ve vergileri ödemeyi reddetmesi halinde, TNT bunlar için Gönderenle temasa geçebilir. Gönderenin TNT’ye geri ödeme yapılması için tatmin edici düzenlemeleri yapmayı reddetmesi halinde, Gönderi Gönderene iade edilebilecek (bu durumda Gönderen hem asıl ücretler hem de iade ücretlerinden sorumlu olacaktır) veya geçici bir depolama, genel sipariş deposu veya gümrüklü antrepoya yerleştirilebilecek veya teslim edilemez olarak kabul edilebilecektir. Bir Gönderiye ilişkin Taşıma Ücretlerinin kredi kartına fatura edilmesi halinde, TNT söz konusu Gönderiye ilişkin tahsil edilmemiş gümrük vergisi ve vergileri kredi kartı hesabından karşılama hakkını da saklı tutar.
Bu şekilde daha önce kurulmuş olan Kıbrıs Türk Federe Devleti de son bulmuş ve 1975 yılındaki federe devlet anayasası yürürlükten kalkmış oldu. İran anayasasının genel prensiplerinden biri de Kur’ân-ı Kerîm’in buyruğu gereğince danışma ihtiyacını karşılayacak şûralar kurulmasıdır. Resmî dini İslâm olan İran İslâm Cumhuriyeti’nin bütün müslümanların anlaşması ve birleşmesi için sürekli çaba harcayacağı da anayasada ifade edilmiştir. Ancak yine anayasa genel ilkeler arasında başka bazı dinlere mensup olanların dinî merasim ve öğretimlerinde serbest olduğunu, resmî mezhep olan Ca‘ferî (İsnâaşerî) mezhebi dışındaki diğer İslâm mezheplerinin takdire lâyık bulunduklarını ve kendi fıkıhlarına göre ibadet edebileceklerini, mensuplarının dinî eğitim ve öğretimde serbest olduklarını belirtmiştir. Anayasanın değiştirilebilmesi cumhuriyet şekli dışında mümkündür. Bunun için önce cumhurbaşkanı teşebbüste bulunmalıdır. Daha sonra millî kongre veya kanunla nasıl kurulacağı gösterilecek olan yüksek anayasa meclisi üçte iki çoğunlukla bu değişikliği kabul edecek ya da halk oyuna sunabilecektir. Gambia anayasası iktidarın çerçevelenmesine cumhurbaşkanı ile başlar. Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için otuz yaşına gelmiş, seçme yeterliğine sahip Gambia vatandaşı olmak gerekir. Anayasa, adaylık ve seçim usulüyle ilgili daha başka ve ayrıntılı hükümler de koymuştur. Başkan bu yetkisini doğrudan veya kendisine bağlı bakanlar vasıtasıyla kullanır. Yardımcı, başkanın önde gelen temsilcisi ve hükümetin temsilciler meclisi önündeki işlerinin lideridir.
Bakanlar kurulu başbakanın başkanlığında yeteri kadar bakandan oluşur ve devletin bütün iç ve dış işlerini yürütür. Başbakanın istifası veya azli durumunda bütün bakanlar istifa etmiş veya azledilmiş kabul edilir. Başbakan ve bakanlar temsilciler meclisi önünde devletin genel siyasetinden ortaklaşa sorumlu oldukları gibi ayrıca her bakan kendi bakanlığının işlerinden de sorumludur. Temsilciler meclisinde bakanlar kurulu veya bakanlardan birisi hakkında güven oylamasına gidilebilir. Meclis mutlak çoğunlukla bakanlar kurulu hakkında güvensizlik oyu verirse bakanlar kurulunun, bir bakan hakkında verirse bu bakanın çekilmesi gerekir. Dünya Savaşı sırasında Filistin ve Mâverâ-yi Ürdün’ü işgal eden İngilizler savaştan sonra Mâverâ-yi Ürdün’ün idaresini Hâşimî soyundan olan Emîr Abdullah’a verdiler; böylece bugünkü Ürdün Krallığı’nın temelleri atılmış oldu. 12 Mart 1946’da İngiliz mandasından kurtulan Mâverâ-yi Ürdün krallık haline geldi ve 24 Ocak 1949’da da devletin ismi Ürdün Hâşimî Krallığı oldu. Ürdün Hâşimî Krallığı’nın sonraki tarihlerde çeşitli değişiklikler geçiren ve halen yürürlükte bulunan 1952 tarihli anayasası dokuz bölüm ve 131 maddeden ibarettir.
Böyle haller, sebebiyle birlikte daha büyük amire bildirilir. Vekalet uzun müddet sürecek olursa yetkili makamın tensip ve emredeceği şahıs, emir ve komuta makamına gelir. Karargah ve kurumlarda vekalet işleri, karargah ve kurumların bağlı bulundukları komutan ve makamlar tarafından tanzim ve emredilir.” denilmek suretiyle vekaletin kimlere bırakılacağına açıklık getirilmiştir. Disiplin mahkemelerince istirdat ve tazminata dair kararlar da verilebilir. Bu türden kararlar maliye dairelerine bildirilerek bu dairelerce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yerine getirilir. – Oda hapsi cezasını belirli hapis odalarında topluca geçirirler. Ancak bu yetkinin istisnai olarak kullanılması ve suistimal edilmemesi gerekir. Cezanın derhal yada uygun bir zamanda infazı mümkün iken sırf cezalıyı geç terhis etmek saikiyle cezanın infazının terhise bırakılması yetkinin kötüye kullanılmasıdır. Disiplin cezalarının infazı için bir üst amire yapılan şikayetin sonucunun beklenmesi gerekmez[247]. Ceza ilgiliye tebliğ olunduktan sonra infaz edilebilir[248]. Ayrıca disiplin amirleri zaruret hallerinde cezanın sonraya bırakılmasını veya fasıla ile infazını emredebilir[249]. Cezanın infazı ise disiplin amirinin ceza kararını maaş mutemetliğine göndermesi ve kararda ayrıca bir infaz zamanı belirtilmemişse ilk aybaşında belirtilen oranda aylıktan kesinti yapılmak suretiyle yapılır.
Takınılan tutum memurluk ciddiyeti ile bağdaştırılamıyorsa bu suç oluşur[178]. Devlet memurları, TSK tarafından belirlenmiş tasarruf tedbirlerine uymak zorundadır. Ülkemizde yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle, Devlet memurlarının da alınan tedbirlere uymalarını sağlamak için öngörülmüş bir yaptırımdır. Örneğin, elektrik kullanımında israf gösteren memura uyarma cezası verilebilecektir. Suçun maddi unsuru, herhangi bir haklı mazeret olmadan göreve geç gelmek, görevden erken ayrılmak ve görev mahallini terk etmektir[170]. “Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak” (657 SK m.125/A-a). Sadece alkol almış olmak başlı başına suç teşkil etmez. Bu hareketin suç teşkil edebilmesi için failin sarhoşluğunun gizlenemeyecek derecede açık ve aşikâr olması gerekir.
Spor federasyonlarının özerkleştirilmesi çalışmalarının hız kazanması ile birlikte bugüne kadar toplam 16 spor federasyonu özerklik kazanmıştır. Şubat 2006 itibariyle GSGM bünyesinde, özerk federasyonlar dışında, 44 adet spor federasyonu bulunmaktadır. GSGM bünyesindeki spor federasyonları, faaliyetlerinin esasları, kurullarının oluşumu ve çalışmaları ile görev, yetki ve sorumlulukları bakımından “GSGM Spor Federasyonlarının Teşkilatı, Çalışma, Görev, Yetki ve Sorumluluk Yönetmeliği[67]” hükümlerine tabidir. İdari ve mali yönden özerk statüdeki federasyonların ise, faaliyet alanları ile ilgili ayrı statüleri bulunmaktadır. GSGM merkez teşkilatı[57], ana hizmet birimleri[58], danışma ve denetim birimleri, yardımcı birimler ve bağlı birimlerden oluşmaktadır. Maddesinin ikinci fıkrasında[60], Merkez Ceza Kurulu’nun[61] doğrudan[62] ya da itirazen[63] verdiği kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır. Kentlerde her zaman popüler bir spor dalı olmakla birlikte, ülkemizde futbola gösterilen ilgi geçtiğimiz son yirmi yıl içerisinde iyice artmış ve Türkiye’nin neredeyse “tek ve gerçek milli sporu” haline gelmiştir. Hatta Türkiye’nin ezeli ve ebedi “popstarı”nın futbol olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu ilginin nedenleri arasında ilk akla gelenler, profesyonel futbolun televizyon sayesinde ticari bir kitle eğlencesine dönüşmesi ve buna Türk futbol takımlarının ve milli takımın uluslararası karşılaşmalardaki başarısının eşlik etmesidir. Giderek “medyatikleşen futbol, kitlesel bir eğlence biçimi olarak, toplumun tümü için bireysel ve kolektif bir kimlik mekanına dönüşmüştür[9]”. Profesyonel sporun medya ile özellikle televizyonla evliliği bu mekanın boyutunu alabildiğine genişletmiştir[10]. Günümüzde spor (özellikle futbol), kitle iletişim araçlarının ürettiği ritüellerin en önde gelenleri arasındadır[11].
Ancak AYİM, AİHS’nin doğrudan uygulanabilir olduğunu kabul etmekle birlikte, disiplin cezalarının yargı denetimini kısıtlayan hükmün Anayasa olduğu gibi katılmadığımız bir yorumla AİHS hükümlerini uygulamaktan kaçınmaktadır. Disiplin cezalarının verilmesinde, sebep unsuru disiplin suçu oluşturan eylemdir. Gerçekte disiplin suçu oluşturan eylemin hiç olmaması disiplin cezasının sebebini sakatlar. Bu şekildeki uyuşmazlıklar genelde disiplin cezası olmadığı halde, disiplin ceza kayıtlarında görünen cezalara ilişkcasinomhub giriş. Görüldüğü üzere, çoğunluğun yok hükmünde saydığı cezayı azınlık hukuka uygun görmektedir. Bölük Komutanlığına vekalet eden astsubayların disiplin cezası veremeyecekleri açık bir düzenlemeden değil, vekaletle ilgili İç Hizmet Yönetmeliğinin 34’ncü maddesi ve AsCK’nun 172’nci maddesi hükmünün yorumuna dayanmaktadır. Yani yetkisizlik olsa bile bu hukuka aykırılığın açık olduğunun söylemek güçtür. Maddedeki hususları kapsamamasını[764], davalı olarak ilgili Bakanlık yanında cezayı veren disiplin amirinin de davalı olarak gösterilmesini[765], dilekçe reddi sebebi olarak görmektedir. Maddesinin üçüncü fıkrasında değişiklik yapılarak “disiplin cezaları yargı denetimi dışında bırakılamaz” düzenlemesi getirilmiş ve Devlet memurlarına verilen uyarı ve kınama cezaları da yargı denetimine açılmıştır.
Bakanlar da tercihen merkez komitesi ve partinin üst kademe üyeleri arasından cumhurbaşkanınca seçilir. Anayasanın başlangıç bölümünde Gine halkının 28 Eylül 1958 oylamasıyla sömürge hâkimiyetini reddettiği ve millî bağımsızlığını kazanarak hür ve egemen bir devlet kurduğu hatırlatıldıktan sonra Gine Demokratik Partisi’nin devleti teşkilâtlandırdığı, yönettiği ve denetlediği belirtilir. Bu şekilde anayasanın bir ihtilâl metni olduğu hemen anlaşılır. Esasen başlangıçta ihtilâlin niteliği ve amaçları da açıkça gösterilmiştir. Büyük Britanya’nın sömürgesi olarak yönetilirken 18 Şubat 1965’te bağımsızlığını kazanan Gambia, 21 Nisan 1970 tarihinde parlamentosunun kabul ettiği anayasaya göre organlarını şekillendirmiş, temel hak ve hürriyetlerini düzenlemiştir. Anayasa geçici hükümlerle birlikte 103 maddeden ibarettir. Bazı ülkelerin bugünkü anayasalarıyla kıyaslandığında bu madde sayısı fazla görülemez. Ancak bunlar arasında birçok uzun ve nisbeten ayrıntılı hükümler ihtiva edenleri de vardır. Danışma müesseseleri ise yüksek İslâm konseyi ile yüksek güvenlik konseyidir. Yüksek İslâm konseyi, din işlerinde görevli personel arasından cumhurbaşkanınca seçilen on bir üyeden oluşur. Yüksek güvenlik konseyi cumhurbaşkanının başkanlığında toplanır.
Bir suç nedeniyle savcılık soruşturması aşamasında mahkeme tarafından verilmesi gereken kararlar Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilir. Bazı asliye ceza mahkemeleri de uzmanlık mahkemesi şeklinde çalışmaktadır. Örneğin, vergi suçları mahkemesi olarak uzmanlaşan asliye ceza mahkemeleri vardır. [888] Günday ve Gözler’e göre, her işlem kamu yararına yönelik mevcut bir sebebe dayanmak zorunda olduğundan denetime tabidir. (Günday, İdare Hukuku, s.142; Gözler,İdare Hukuku, s.775.) Onar’a göre ise kanunda sebebi gösterilmeyen işlemlerde idarenin takdir yetkisi mutlak olup yargısal denetimi yapılamaz. [632] Maddenin gerekçesine göre; “Vatanın düşman güçlerine karşı korunması bakımından her Türk vatandaşının askerlik hizmetini severek ve isteyerek yerine getirmesi şarttır”.
Maddesinde askerleri hizmetçi gibi kullanmak, 117 ve 118. Maddelerinde astlarına kötü muamele veya müessir fiilde bulunmak askeri suç, 477 sayılı Kanunun 53. Maddesinde astına hizmetle ilgili emirler vermek, 55. Maddesinde astına sövmek, hakaret etmek ve kötü davranmak eylemleri ise disiplin suçu olarak düzenlenmiştir. Askeri disiplin hukukunu düzenleyen normlara bakıldığında, işkence, kötü muamele, dayak, eziyet, hizmetçilikte kullanma, hakaret ve sövme eylemleri kimilerinin askeri suç kimilerinin ise disiplin suçu olarak düzenlendiği, bu tür suçların takibinin de şikayete bağlı olmaksızın yapıldığı görülmektedir. Bir ayaklanma veya isyanın yasalara uygun olarak bastırılması, olayın özel ağırlığı, kişilere veya mala vereceği veya vermekte olduğu zararın büyüklüğü gözönünde bulundurulduğunda, “mutlak bir zorunluluk” olarak kuvvete başvurmasını gerektirmişse, kuvvete başvurma sonucunda ölüm olayının meydana gelmesi sözleşmenin 2. Maddesinde öngörülen yaşama hakkının çiğnenmesi sayılmayacaktır. Maddesinde “yaşama hakkı” konusunda öngörülen sınırlamalar (istisnalar) “kısıtlayıcı” niteliktedir, bu istisnai hallerin dışında insan hayatına kasten son verilemez. Kölelik ve zorla çalıştırma yasağının düzenlendiği 4. Maddede, Askeri mahiyetteki hizmetlerin zorla çalıştırma yasağını ihlal etmeyeceği belirtilmiş, kişi güvenliği ve özgürlüğünü düzenleyen 5. Disiplin hukukunun sözleşmenin uygulama alanı içinde bulunduğu ve Mahkeme kararlarına konu olabildiği kabul edildiğinde bu kez hangi hak ve özgürlüklerle çatışabileceği sorunu ortaya çıkmaktadır.